KARACAOĞLAN’IN ŞİİRLERİNDE AŞK, DOĞA, ÖLÜM VE TANRI İMGELEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME (Bildiri)

 KARACAOĞLAN’IN ŞİİRLERİNDE AŞK, DOĞA, ÖLÜM VE TANRI İMGELEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME




ÖZET

    Âşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden biri Karacaoğlan’dır. Onun şiirleri, bir gelenek hatta bir edebiyat okulu olarak değerlendirilir. Şiirlerinin 21. yüzyılda hala çok beğenilmesinin ve örnek alınmasının altında yatan nedenlerden biri şüphesiz çağının çok ötesine seslenebilmiş olmasıdır. Karacaoğlan’ın ele aldığı aşk, doğa, ölüm ve mistisizm ile ilişkili kavramlardaki zengin felsefi yön, şiirlerinde bu dünyanın ve hayatın bütün yönleriyle benimsendiğini işaret eder. 

     Karacaoğlan’ın şiirlerinde gerçekçi bir aşk ve güzellik anlayışı vardır. Bu, dünyanın gerçekliği içerisinde aranan ve yer yer erotizm ile birleşen bir aşk ve güzellik anlayışıdır. Doğa da bu yaklaşımda belirleyici bir özelliğe sahiptir. Gezgin bir şair olan Karacaoğlan için doğa; sevgilinin içinde bulunduğu bir sahihlik alanıdır. Doğaya dönüş, aşkı ve güzeli doğayla bir kılma Karacaoğlan şiirlerinin önemli bir özelliğidir. Karacaoğlan’da âşık, maşuk ve doğa ontolojik olarak iç içedir. Bununla birlikte Karacaoğlan’da insan, yalnızca doğadaki koşulların etkisiyle kendisini biçimlendiren ve doğa ile ilişki halinde var olabilen bir varlıktır. 

    Tanrı ve din anlayışına baktığımızda ise dogmatik bir yapıya sahip olmadığı hemen fark edilir. Dini öğeler Karacaoğlan şiirinin temel karakteristiği değildir; öte yandan şiirlerinde ölüm, yaşamın dışında kurgulanmaz aksine yaşamın içine çekilerek “burada” yaşanılan bir durum olarak göze çarpar. Bu noktada Karacaoğlan şiirlerinde ölüm, bir kurtuluş, ebedi hayata açılan bir kapı olarak görülüp, kutsanmaz. Tekke ve divan şiirinin insan ve doğa arasına koyduğu “teolojik mesafe”, Karacaoğlan şiirlerinde birlikte oluş üzerinden ontolojik bir dayanışmaya evrilir.

    Metin merkezli yöntemle yapılan bu çalışmada Karacaoğlan şiirleri taranmış ve söz konusu şiirlerde aşka, doğaya, ölüme ve Tanrıya yüklenen anlam alanı şiirlerinden örneklerle incelenmiştir. Sonuçta Karacaoğlan’ın poetikası söz konusu imgeler açısından ortaya konulmaya çalışılmıştır. 

Anahtar Sözcükler: Âşıklık geleneği, Karacaoğlan, aşk, doğa, ölüm, şiir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GAZİANTEP GELİN HAMAMI TÖRENLERİNDE "ŞAMŞIRAK DÖKME" RİTÜELİNİN KÜLTÜREL KÖKENLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME (Makale)

ANTEP ŞİVEYDİZİ (Ansiklopedi Maddesi)

GAZİANTEP ÇEYİZ TÖRENLERİNDEKİ RİTÜELLERİN KÜLTÜREL TEMELLERİ VE İŞLEVLERİ (Makale)